4 Ağustos 2014 Pazartesi

Bir iOS Kullanıcısının Android ile İmtihanı


iPhone 4'ten beri Apple kullanıcısı olarak 4-5 aydır iPhone 5s kullanıyorum. Yurt dışında olduğum sırada telefonumla alakalı sorunlar yaşadığım ve anneme yeni bir telefon almak için Samsung Galaxy s5 mini edindim. Neden mini diye soracak olursanız, büyük telefonları sevmediğimi söyleyebilirim ve kısa bir süre için bile olsa çok radikal bir değişiklik yapmak istemedim.

İki telefonun özelliklerini kıyaslamayacağım. Böyle bir kıyaslamaya girmek için en azından s4 ya da s5 kullanıyor olmam gerektiğini düşünüyorum. Fakat kullanışlılık ve genel olarak Android iOS farklılıklarından dem vurmak istiyorum.

Öncelikle 3 yıl önce kullandığım telefonu saymazsak bir Android telefon ile ilk tecrübem diyebilirim. İlk olarak beni rahatsız eden özelliklerinden bahsetmek istiyorum: 

Telefondaki stock uygulama sayısı gereksiz yazılımlara verilen 'bloatware' ismini hakedecek derecede fazla. Hatta bu bloatware konusunda HP ne ise Samsung o olma yolunda. Telefon kutudan çıktığında içinde 2 sayfa dolusu uygulama oluyor ki bu uygulama yüklenebilir bir akıllı telefon için son derece yersiz. 

Yazılım güncellemelerini bulmak ve yapmak biraz meşakatli. Evet bunların otomatik gerçekleşmesi için ayar var elbette ama eğer güncelleştirmeleri manuel kontrol etmek istiyorsanız Samsung uygulamaları için Galaxy Store'u, firmware güncellemesi için sistem alt menüsünü diğerleri için de Google Play Store'u düzenli olarak ziyaret etmeniz gerekiyor. 

Uygulamaların izinlerini düzenlemek de Android için oldukça meşakatli bir iş. Örneğin; tek yapması gereken flashı açıp kapatarak lamba görevi görmek olan bir uygulama, uygulama içinde satın alma özellliğinden tutun da size anlık bildirimler göndermeye kadar uzanan bir liste halinde izin istiyor ve 'Terms of Usage' maddelerini okumadan Tamam'a basmaya alışmış bir nesil olarak çoğu zaman izinleri değiştirmeden kabul etmek daha cazip oluyor. Bu da Android'in açık yapısının gerektirdiği bir durum olsa da; tecrübesiz kullanıcı için kötü niyetli uygulamalara davet niteliğinde olabiliyor.

Bunların yanı sıra dikkatimi çeken ufak tefek şeyler de yok değil. Örneğin; tüm uygulamalarını 1 ya da 2 sayfada toparlamış birinin buna rağmen kalanları boş sayfa olmak üzere 5 sayfa içinde navigasyon yapmak zorunda kalması, telefon içine yüklenmiş uygulamaları bulmak için ana ekrandan kolayca ulaşılan bir anlık arama fonksiyonunun olmaması beni rahatsız eden detaylardan. Sanırım bu sonuncusunu Google Search fonksiyonunun telefonu da araması ile aşabiliyorsunuz. Fakat sonuç iOS'teki Spotlight'ın yerini tutacak kadar hızlı sonuçlar olmuyor. 

Gelelim Android'in sevdiğim özelliklerine. Widgets ile Briefing, Hava Durumu gibi detaylarin ana sayfamda görülebiliyor olması oldukça hoşuma gitti. Bunun haricinde Jailbreak kullanıcısı olarak Android'in özgür yapısından çok etkilenmemiş olsam da iki işletim sisteminin orjinal hallerini kıyasladığımda Android'i kurcalamaktan daha fazla zevk alacağımı belirtmem gerek.

Sonuç olarak Android ve iOS arasında hangisinin daha iyi olduğu tamamen kullanıcıyla alakalı bir durum. Kişisel fikrime gelince; her ne kadar Android kurcalamaktan ve kişiselleştirmekten zevk aldığım bir sistem olmuş olsa da düzenli kullanımda ve kullanım kolaylığı baz alındığında iOS'i tercih edeceğimi belirtmeliyim.